YAZAR:EFE ELMAS
Yaşam, kendisine has döngüsüyle sürekli bizi sürükleyen bir akarsu gibi…Hepimiz bir şekilde bu akarsuya takılmış ve mutlak denize doğru sürüklenmekteyiz. Bu sürüklenme esnasında nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi yani iki büyük mucizeyi göremiyoruz. Akışın hızından mıdır yoksa suyun üzerimizde bıraktığı hoş duygudan mıdır, bilinmez. Lakin okyanusa dönüp kaybolanları (ki biz kayboldukları yanılgısındayız) ve bu uzun akarsuya yeni girenleri gördüğümüzde ancak buranın geçici olduğunu fark ediyoruz.
Doğum ve ölüm birbirini tamamlayan, aynı şeyin farklı türevleri… Her ne kadar bu Dünya’ya kötü desek te, dünya hepimizi kucaklayan aslında sevgi dolu bir yaşam alanı. Bu alanda yeni deneyimler, tekamülümüzü bir adım daha ileri götürmek için kurulmuş muazzam bir sistem var. Kötü gibi gözüken şeylerin yanında muazzam güzellikte, iyi şeyler de var. Bu yüzden bazılarımız bu Dünya’da doğum yapmanın kötü olduğu karamsarlığına kapılmaktadır. Halbuki yaşama gelen bir bebek karanlığı değil aydınlığı getirmektedir.
Kuzenimi ziyaret etmeye gittiğimde, etrafında olumsuzluklar olduğundan bahsetti. Karanlık bir sürecin sıkıntıları yaşanıyordu. İşin tuhaf kısmı sorunları çözme konusunda yetersiz kaldığımız anlar oluyordu. Hep aynı şeyi konuştuk, her gecenin bir sabahı vardır. Işığımızı yakmaya devam ettik. Mutlaka bu sıkıntılarda geçecekti. Ve ardından büyük bir haber geldi. Kuzenim hamileydi. Dünyaya, bir beden, “Ruh ailemiz”‘den bir birey belki de bir vazifeli daha geliyordu. Bunun sevinci hepimizi sardı, gözlerimiz döktüğü yaşlarla bu anı kutladı. Bir can’ın bize katılmasının bu dünyaya ışık getireceğinin sevincini yaşadık. O zaman anladık ki karanlık süreç hızla aydınlığa dönmüştü. Umut filizleriyle gelen bu bebek ışığı ve aydınlığı da yaşamımıza taşımıştı. Ve bana yine bir şeyi anımsattı; akarsuya girişimizi ve çıkacağımız o anı. Bu sürecin ne kadar hızlı aktığını ama her bir anına şükretmemiz gerektiğini.
Bu Dünya’ya yeni gelen ruha hoş geldin demek istiyorum. Vazifeni yerine getirmeni, tekâmülünü hızlıca tamamlamanı, her zaman ışıkta ve sevgide kalmanı ve bu ışıkla sevgini etrafa yaymanı takdir ederek izleyeceğiz. Muazzam güzel ruha sahip olan annen, baban ve çevrendeki ailenin desteğiyle bu yolda emin adımlarla yürüyeceğine eminim. Sevgi dolu bir ortama doğmanın huzurunu daha ilk anlarda hissedeceksin. Bil ki; ne kadar olumsuz ve kötü gözükse de, bu Dünya içinde bir sürü güzelliği ve sevgiyi de barındırıyor. O yüzden gül her zaman ve örnek al Güneş’i; Bak Güneş’e, ona her gün gece ama o ışığını vermekten vazgeçmiyor… Sende vazgeçme, gerek yok sıkıntıya, nefrete ve stresse, sana gelen her şeye karşı gül sadece… İçinde sevgiyi, ışığı, mutluğu ve tekamül için önemli deneyimleri barından bu Dünya’ya Hoş geldin…
Bu yazı Ayaz bebeğe ithaf olunmuştur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder