Yazar: Efe Elmas
07
|
Magus’un Yolu
Magus, köken itibariyle yüce, büyük ve bilge gibi anlamlara gelmektedir. Magus’un çoğulu magi’dir. Magi zamanla İngilizceye magician (Türkçe karşılığı büyücü) ve magic (Büyü) olarak geçmiştir.
Buna rağmen magus kelimesi bu tabirlerin ötesindedir. Eski kültlere baktığımızda, kişilerin doğayı ve kendilerini gözlemleyip, yoğun okültist çalışmalar sonucunda bilgeliği amaç edindiklerini görürüz. Diğer yollara nazaran maguslar direk olarak okültizm, metafizik, evrensel yasalar ve bu yasaların kullanımı olan maji ile ilgilenmektedirler. Haliyle psişik ve ruhsal araştırmalar ile maji, Magusların evreni ve kendilerini keşfetmek için tutturtukları yoldur. Temel yolları bu konulardır.
Magusların belirgin özellikleri;
• Magus olma yolunda yürüyenler, doğuştan metafiziksel konulara meraklıdırlar. Genelde küçüklüklerinde ruhsal olaylar yaşamışlardır.
• Sık sık doğaya çıkıp kendi başlarına çalışmalar yaparlar. Küçüklüklerinden beri içgüdüsel olarak ritüeller yaptıklarını gözlemlersiniz. Yaptıkları ritüeller alelade şeyler gibi gözükse de araştırıldığında milattan öncesine dayanan inanç ve ritüelleri barındırabilirler.
• Kızdıklarında veya aşırı duygu durumlarında, çevrelerinde kaosa sebep olabilirler.
• Ruhsal enerjileri ve görüleri bir hayli kuvvetlidir ve size baktıklarında niyetinizi algılayabilirler.
• Bu yolda yürüyenler metafiziksel ve ruhsal alanda ciddi çalışmalar yaparlar ve bu konuda maddi dünya ile manevi dünya arasında aracı görevi üstlenebilirler.
• Bilmedikleri dilde duaları rüyalarında görebilir ya da farkında olmadan okuyabilirler. Ayrıca aşırı derecede “uçuk” veya “ilginç” rüyalar görebilirler.
• İçseslerine çok güvenirler.
• Genelin normal gördüğü bir konunun arkasında çok daha farklı unsurları görebilirler. Bu gördüklerini kanıtlamak veya anlatmakta güçlük çekebilirler.
• Sanata, şiire, felsefeye, edebiyata meraklıdırlar.
Magusların dikkat etmesi gereken unsurlar;
• Ruhsal konular, aydınlık yönleri kadar karanlık yönleri de kapsar. Bu yüzden tutturdukları yolun, hangi safhada olduğuna dikkat etmeleri getirir.
• Ruhsal çalışmalar, hata kaldırmazlar. Manevi dünyadaki bir etkinin, neye, ne şekilde etki edeceği kestirilemez. Bu yüzden hataların bedeli de büyük olabilir.
• Çevreleri tarafından korkutucu ya da deli olarak anılabilirler. Hatta kendileri bile delirmenin ucuna gelebilirler. Bunun sebebi yaşadıkları olayların akılla izahat edilememesi ve akıl ötesi (meta fizik; fizik ötesi) olmasıdır.
• Gerçekler ile hayallerin nerede başlayıp nerede bittiğini karıştırabilirler. Çünkü şahit olabilecekleri olayların aklın algısının ötesinde olabilir.
• Maddi dünyadaki dengeyi sağlayamazlarsa, parasal konularda sıkıntı çekmenin yanında, ruhsal dengelerini de sağlayamayabilirler.
• Benlik duygularına dikkat etmeleri gerekir. Zira ruhsal çalışmaların odağı taç, alın ve boğaz çakrası olduğundan, solar pleksus, kalp, mide altı ya da kök çakralarda sorunlar meydana gelebilir. Bu da özgüven eksikliği veya fazla kibir olarak kendini gösterebilir.
• Duygularına hâkim olmaları gerekir. Yoksa ani duygu patlamaları ortamda ani enerji değişimlerine sebep olabilir. Bu kaotik durumda çevrelerine rahatsızlık verebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder