Pazartesi

HAKİKATİN ÖĞÜDÜ



Yazar: Efe Elmas - Şubat 2008
Hakikat’in Öğüdü
Önümde bir kitabe-i hakikat,
Dedi: “Önce gözlerini kapat,
Tüm sıkıntını al ve uzaklara at!
Ya da bırak dereye,
Götürsün envai çeşit yere,
Uzaklara çok uzaklara
Senden bihaber insanlara!”

Bir nefes duyumsadım ensemde,
Vücudumu kapladı bir üşüme,
“Dur!” dedi nefes “Titreme!”
Gerçekleri çarptı bir bir yüzüme;

Envai şeysin sen bu evrende,
Aslında tek bir noktasın kendi bilincinde,
Uyan artık uyan rüyandan,
Tüm dogmaları at şu boş kafandan.

İşte hakikat gözünün önünde,
En derinde tam kalbinde,
Fark edemediysen hala,
Yakar ağlayarak Allah'a.

Cevap gelmiyor sanma sakın,
Cevap akıyor kalbine akın akın,
Her birşeyi anlıyorsun biliyorsun,
Fark etmesen de doğru zamanı bekliyorsun.

Zaman gelip çattığında,
Gözünden yaşlar damladığında,
Kalbinde bir pıtırtı bir heyecan,
Diyeceksin “Ey gönlüm artık aydınlan!”

Bir nur inecek yavaşça başına,
Sadece başına değil hem de gözüne kaşına,
Kalbin nurla dolacak,
Vücudun ahım şahım parlayacak.

Görenler şaşkın, vefalı, haset,
Ama sen sus ve şunlara dikkat et;
Mutlaka anlayacaklar seni bir gün,
O gün belki yarın belki bugün.

Anlaşıldığında gelecek barış, huzur,
Açılacak bir bir en derin şuur,
O zaman can ile canan kavuşur,
Tüm insanlık tek bir noktada buluşur.

Yine döndük mü noktaya,
Kulağına küpe olsun unutma ha,
Herşey tek noktada başlar,
Bazen savaşlar bazen aşklar.

Ve her şey tek noktadır özde,
Bundan sonrası sadece sözde,
O noktayı idrak ettiğinde,
Sen artık dönüşürsün evrene!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder