Yazar: Efe Elmas
02
|

Biraz araştırıldığında yüzlerce fal çeşidi olduğu görülmektedir. Kahve falı, bakla falı, taş falı, kaburga falı, rune falı, yıldız falı, bulut falı, el falı, parlak yüzey falı vb… gibi. Çok çeşitli fallar vardır ve bunların çoğu sezgilerle bağlantılıdır. Bazıları ise daha farklı felsefeler üzerine oturtulmuştur. Mesela geçmiş yüzyıllar da Fransa’da bakılan buğday falı daha ilginç bir şekilde bakılırdı. Bu falda on iki buğday seçilirdi. Her bir buğdaya bir ay ismi verilirdi. Daha sonra bunlar temiz ve sıcak bir ocağa konulurdu. İnanca göre yanan buğday taneleri hangi aylarda buğday fiyatlarının yükseleceğini gösterirdi. Bu tür daha farklı fal kültürler de mevcuttur.
Ayrıca okultizmde piromansi (yanmakta olan ateşe bakarak), kapnomansi (ateşten çıkan dumana bakarak), lebanomansi (tütsüden çıkan dumana bakılarak), kritomansi (yere dökülen una bakarak), lampadomansi (bir lambanın ışığına bakarak), jeomansi (topraktaki çatlaklara bakarak ya da toprağa taşlar atarak), aeromansi (rüzgarın su üzerinde oluşturduğu şekillere bakarak), alektriomansi (horoz yardımıyla bakılan), miyomansi (fareleri hapsedip, çıkardıkları sesleri yorumlayarak), ofiomansi (özellikle eski mısırda yaygın olan, yılanlara bakarak yapılan) belki de en karanlık yöntem olan necromansi gibi fal-kehanet yöntemleri vardı. Bunlar kültürden kültüre değişiklik göstermekle beraber, sayılamayacak derecede çoktur.

Tabi ki bazı geri seviyeli bedensiz varlıkların yardımlarıyla geleceği görmeye çalışan insanlar da vardır. Onları bu söylediklerimden tamamen ayırıyorum. O tür yöntemlere meyil edenler, kendi iç güçlerinin farkına varamayıp, gücü dışarıda arayan insanlardır. Bu da tekâmül seviyesinin pekte yüksek olmadığını gösterir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder